16 Mayıs 2012

Karnıyarık



Malzemeler:

4 adet patlıcan
250 gr kıyma
1 büyük kuru soğan
2 adet çarliston biber
1 orta boy domates
4-5 diş sarımsak
Salça
Tuz, karabiber, pulbiber
Şeker

Patlıcanların tepe kısmı kesilmeden dip kısmında 1 cm kadar kabuk kalacak şekilde soyulur. Tuzlu suda bekletilerek acısı alınan patlıcanlarımız havlu peçete ile kurulandıktan sonra bol yağda kızartılır. Diyette olanlar arzu ederlerse patlıcanı közleyerek de kullanabilirler.:)))

Kıyma kendi yağında iyice kavrulur. Kaşığın arkası ile kavururken iyice bastırırsak topaklanmasının önüne geçmiş oluruz. Kavrulan kıymaya önce yağı sonra yemeklik doğradığımız soğanları ve ince kıyılmış sarımsakları ekleyip 1-2 dakika daha kavuruyoruz. 1 adet çarliston biberi ince ince kıyıp kıymaya ekliyoruz. Biberler pişince baharatı, tuzu, salçayı ve 1 tatlı kaşığı şekeri ilave ediyoruz. Kıymaya 4 su bardağı kaynar su koyup 4-5 dakika kadar kaynatıyoruz. Süzgeçi bir kasenin üzerine koyup hazırladığımız kıymayı süzüyoruz. Endişelenmeyin suyunu dökmeyeceğiz.:))) Kızarttığımız patlıcanların içerisini kıyma ile doldurup üzerlerini  domates ve biberle süslüyoruz. Hazırladığımız patlıcanları fırına dayanıklı derin bir kaba yerleştiriyoruz. Daha önceden süzdüğümüz harcın suyunu patlıcanların üzerine gezdiriyoruz. Patlıcanların üzerine 1 er çimtik şeker gezdiriyoruz. Bu işlem patlıcanlarınızın acısını tamamen alıp çok daha hafif olmasını sağlayacaktır.:))) Fırın kabının üzerini alüminyum folyo ile kapattıktan sonra önceden 200 derecede ısıttığımız fırında pişiriyoruz. Servisten hemen önce folyoyu çıkartıp biber ve domatesler kızarıncaya kadar fırınlıyoruz.


***Olur'a bilmeyen vardır düşüncesiyle bu tarifi paylaşalım dedik. :))))))

2 yorum:

Adsız dedi ki...

patlıcanları közlemek çok iyi fikir ay közleme deyince canım çekti bi patlıcan söğürme olsa da yesek belki de yöresel tadların arasına koyarsınız...
birsen

Adsız dedi ki...

Lütfen kolay zor demeden,
bilindik bilinmedik demeden her türlü yemeği yapın çünkü ben yeni evliyim ve yemek yapmayı sizinle öğreniyorum, teşekkürler...
nevbahar