17 Haziran 2012

Koşukavak'ta

Koşukavak Kimsesizler Yurdunu Ziyaretimiz





Babalar gününün hemen öncesinde bölgemizde bulunan Kırcaali'ye bağlı Koşukavak'daki kimsesizler yurdundaydık.


Çocuklar öyle masumlar öyle güzeller ki. İçtenlikleri masumiyetleri karşısında zaman zaman göz yaşlarımızı kontrol edemedik. Özellikle bir anne için bu güzel yavrucukların içtenlikleri yüreklerinde taşıdıkları hüzün karşısında duygulanmamak mümkün değildi. Küçücük yürekler kimisi anne babasını hiç tanımamış, kimisi hem annesini hem babasını kaybetmişti. Kimileri daha şanslıydı onların yaz tatilini birlikte geçirebilecekleri yakınları vardı. Soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı bu bölgede çoğunluğunu soydaş çocuklarının oluşturduğu kimsesizler yurduna yaptığımız ziyaret benim için çok ama çok anlamlıydı.


Kim ister ki anne babasından ayrılmayı, biz yetişkinlerin dahi kabullenmekte zorlandığımız bu durumu o minicik yürekler nasıl kabullenebilmişler üstesinden nasıl geliyorlar. Anne babanın yerini ne doldurabilir ki. Minicik kolları ile öyle sarıldılar ki boynumuza..... Hepsinin ayrı bir hikayesi var her hikaye yüreğimizi ayrı burktu. En çok da Türkan(8), Salih(7) ve Metin(6) isimli üç kardeşin durumu beni etkiledi. Minik Türkan yaşından çok daha büyük bir olgunlukla kardeşlerine kanat germiş küçük bir anne olmuş onlar için. Kardeşlerini elleriyle doyuruyor, gözünü onlardan ayırmıyor. Minicik omuzlarında iki kardeşinin sorumluluğunu aynı anda taşıyor. Türkan'ın aklından geçenleri bilebilmeyi öyle isterdim ki.


Bizi kapıda karşılayıp önce ekmek ve bal ikram ettiler. Ardından trakya çiftetellisi oynadılar. En minikler bize bildikleri tüm çocuk şarkılarını söylediler.


Onlar için beraberimizde götürdüğümüz zorunlu ihtiyaç maddeleri hiç birisinin dikkatini çekmedi illede bisikletler. Hepsinin de gözü beraberimizde getirdiğimiz bisikletlerdeydi. :))) Ne kadar yürekleri buruk da olsa, o küçücük yaşlarında ailesiz kalmış olsalar da onlar çocuk. Zamanım kalırsa yeniden gitmeyi Metin'in siparişini verdiği robotu götürebilmeyi arzu ediyorum. Umud ederim çok kısa bir süre sonra ayrılacağımız bu ülkeden ayrılmadan önce onları yeniden görebilme şansı bulabilirim.


Lütfen çocuklarınızın oynamaktan bıktığı sağlam oyuncakları atmadan önce bir kere daha düşünün bunu kime verebilirim diye. Küçücük bir oyuncakla günü aydınlanacak mutlu olacak okadar çok minik yürek var ki. Özellikle bu bölgede yaşayanlara seslenmek istiyorum lütfen 1 gününüzü de bu çocuklarımızla geçirin. Onların hafızalarında güzel bir kaç kare de sizler bırakın.:)) 1 küçük oyuncak 1 gofret onları sevindirmeye yetecek de artacak bile.:)))

Biliyorum cümlelerim devrik, tam toparlayamamışım hala oradayım. Kafamı toparlar toparlamaz daha anlaşılır cümlelerle yazacağım.


Hiç yorum yok: