6 Mart 2012

Haftasonu Paşmaklı



Paşmaklı (Smolyan), Pomak Türkü kardeşlerimizin yoğun şekilde yaşadığı bir şehir. Bu şehir Pamporovo kayak merkezi ile ünlü Rodopların eteklerinde kurulmuş. Hafta sonu oradaydık.

Bir butik otel olan "Uzunski" otelde konakladık. Otel sahibi İbrahim ve Rossi Uzunski gerçekten harika evsahipleri. Bizi evimizde hissettirdiler. Dışarıda kar kalınlığının 1,5-2 m. yi bulduğu bir yerde sıcacık tertemiz odalarda kalıp, muhteşem yemeklerini tatma şansımız oldu. Biliyorum bu yazıyı okuyamayacaklar ama olsun yine de bu güzel insanlara bize gösterdikleri misafirperverlik, dostluk ve yakın ilgiden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Kayak sonrası rahatsızlandığımda Sevgili Rossi kendi elleriyle kaynattığı dağ çaylarını içirip kendime gelinceye kadar başımdan bir an olsun ayrılmadı. Hiç bir otelde bulamayacağım bir şey bu. Bir otelden çok daha fazlası..... evinizde olmak gibi bir şeydi:)))) Tekrar teşekkürler...



Kiril alfabesindeki "Y" harfi bizdeki "U" harfinin karşılığı. Otel sahipleri otellerinin baş harfini çarşaf ve nevresimlere işletmişler çok da hoş olmuş.
Bunu sizinle paylaşmak istiyorum eminim bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Ama ben yine de çok iyi bir fikir olduğunu düşündüğümden yazacağım.  Çift kişilik yatağa 2 tane tek kişilik yorgan koymuşlar. Bence gerçekten iyi fikir. :))))

 Otelin restaurantı geleneksel objelerle donatılmıştı.

Bulgaristan'da gittiğiniz her yerde görebileceğiniz devasa inek çanları kendilerine burada da baş köşede yer bulmuş.


Yöresel Kadın Kıyafeti: Rodoplarda kadınlar hala bu kıyafetleri giyiyorlar. Gençler özel günlerde yaşlılar ise gündelik hayatlarında geleneksel kıyafetleri kullanıyorlar. Özellikle öndeki kareli önlüğü Rodoplardaki yaşlı teyzelerimiz sürekli takıyorlar.


Tulum: Olmazsa olmaz Rodop ezgilerine öyle güzel yakışıyor ki.


Minyatür Rakı Damıtma Kazanı, Bulgaristanda bir çok kişi rakısını şarabını kendi evinde ürettiğinden bu objede gelenekseller arasında yerini almış. :))) Tabiiki geyik boynuzları. Avcılığın çok yaygın olduğu bu bölgede şaşılacak bir durum değil.


Şömine ve beraberindeki bu su değirmeni bağlı olduğu kolun üzerine yerleştirilen kuzuyu çevirerek pişmesine yardımcı oluyor.


Yemeden resmini çekmeyi akıl edebildiğim veya karnım doyduğunda resmini çektiğim bir kaç yemeğide sizlerle paylaşmak Rodop insanının sofrasından bazı lezzetlerle sizleri tanıştırmak istiyorum.


Kahvaltı Sofrası: Güne Rodop Dağlarından toplanmış çilek, yaban mersini gibi meyvelerin reçelleri, bölgeye özel bitki çayları, ev yapımı peynirler, tereyağ, bal, keçi yoğurdundan yapılmış ayran, bize hiç de yabancı olmayan tarzda bir kahvaltı sofrasıyla başladık. Mayalı hamurdan yapılan kızartılmış çörekler, yumurtalı ekmek kızartması ve bir Türk için kahvaltının olmazsa olmazı zeytin. Masada bulunan hemen hemen herşeyin doğal olması ev yapımı olması masanın bizim gözümüzdeki kıymetini katlıyordu. Resmi çekmek karnım doyduktan sonra aklıma geldiğinden detaylı anlatayım dedim:))))


Pitka: Bu ekmek sütle yoğrulmuş mayalı hamurun içerisine tereyağ, beyaz peynir ve kaşar peyniri konulduktan sonra, taş fırında pişirilip masaya dumanı üzerindeyken getiriliyor.


Patatnik: Rodoplara özgü bir tür patatesli omlet. Rendelenmiş çiğ patatesler yemeklik doğranmış soğanla karıştırıldıktan sonra rodoplara özgü baharatlarla lezzetlendiriliyor. Yumurta eklenerek tavada her iki tarafıda kızarıncaya kadar pişiriliyor. Üzerine burada hemen hemen her yemeğe olduğu gibi rendelenmiş beyaz peynir ve yanında keçi yoğurdundan yapılmış ayran eşliğinde servisi yapılıyor.



Kuzu Çevirme: Bu resim için affınızı istiyorum ama Rodopların yemeklerini yazıp çevirmeyi yazmamak büyük ayıp olacaktı. İç pilavla doldurulan kuzu ateşin üzerinde değil karşısında 4 saat boyunca minyatür su değirmeni yardımı ile çevrilerek pişiriliyor. Kuzular burada dağlarda doğal besin maddeleri ile beslendiğinden eti çok daha lezzetli.

Günün birinde yolunuz buralara düşerse bunların tadına bakmadan dönmeyin derim.:))



Paşmaklı'ya (Smolyan) gitmişken Pamporovo'ya gitmemek olmazdı. Buz pateni konusunda dirayet göstermiş, zorla aldırılan dersleri burnumdan getirmiş olan oğlumun kayak konusunda da benzer tepkiler vermesini beklerken yarım saat sonra kendi başına kayabiliyor olması bizi hem şaşırttı hem de çok mutlu etti. Elbette mükemmel kaymıyor :)))) yamaçlardan atlamıyor, ama kayabiliyor.:))) umut vaadediyor :)))



Eeee kaymayı öğrendiğine göre günün sonunda usulüne uygun poz vermek de hakkıydı :))))



2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel, en kısa zamanda gitmeliyim yeniden:) imren

Arz dedi ki...

İmrenciğim hep birlikte demeyi unutmuşsun.:)))) İlk fırsatta tekrar gitmek lazım.